Sağlıklı su kaynakları ve bunun yanında yeterli sanitasyon; çocuk ve yetişkinlerde ishale dayalı ölümler, yetersiz beslenme suda gelişen mikroplara dayalı hastalıkların önlenmesinde çok büyük önem arz etmektedir.
Günümüz Uganda’sında hâlihazırda nüfusun %35'i sağlıklı suya erişim imkanından mahrumdur. Bu oran, kırsal kesimden 10 milyon şehirlerde de 1,7 milyon insanı kapsamaktadır.
Şehirler ve kırsal kesimler arasındaki bu fark alt yapı yetersizliklerinden kaynaklanmaktadır. Özellikle kırsal kesimlerde, yakın zamanda böyle bir alt yapının götürülmesi mümkün görünmediğinden, bu bölgelerde yasayan insanların su ihtiyaçlarını, açılan kuyulardan karşılaması zorunludur.
Aşağıda işaret edilen iki faktör su kuyusu ihtiyacının sayısal olarak ta fazla olmasını gerektirmektedir.
• Çoğu yerde %1,5 lara kadar düşen elektrik erişimi, su tevzinin ancak emme basma tulumbalar ile sağlanmasını ZORUNLU kılmaktadır.
• Buna yerleşim yerlerinin çok dağınık olması ve ulaşım imkanlarının da yetersizliği de eklendiğinde ihtiyaç̧ katlanmaktadır.
Sağlıklı su ihtiyacının en yüksek olduğu ve 10 milyonu aşkın insanın yaşadığı bu 1,000 – 1,500 kişilik yerleşim alanları şeklindedir. Bu da yaklaşık 7,000 yerleşim merkezine denk gelmektedir.
Günümüz insanının bir günlük su ihtiyacı yaklaşık 400 litre olarak hesaplanmaktadır. Bunu kırsal bölgeler günlük 250 litre olarak düşünsek bile her bir yerleşim yeri için günlük 375,000 litre su ihtiyacı anlamına gelecektir.
Çok basit bir denklemle, kas gücü marifeti ile çalışan bu pompalardan, 20 litrelik bir bidonu 1 dakika da doldurduğumuzu farz etsek, bir kuyunun günlük kapasitesinin 10,000-12,000 litre olması anlamına gelmektedir. Bu durumda bir yerleşim yerinin minimal ölçekte ihtiyacının karşılanması için 30 kuyu’ ya ihtiyaç̧ duyulmaktadır.
Sadece kırsal bölgeler ve sadece asgari düzeyde su ihtiyacının karşılanması için 7,000X30=210,000 kuyu yapılmasına ihtiyaç̧ duyulmaktadır. Nüfusun büyük bir hızla arttığını da hesaba katacak olursak, bu ihtiyaç̧ katlanarak büyümektedir.